exci_34 Yeni Üye
Kayıt Tarihi: 04-Şubat-2011 Ülke: Turkiye Gönderilenler: 1
|
Gönderen: 25-Şubat-2011 Saat 16:23 | Kayıtlı IP
|
|
|
Modern çağın çalışan kadınları bir yandan ev işleri bir
yandan iş yerindeki çalışmaları bir yandan da evde
çocuklarıyla ilgilenmek durumunda olmaları sebebiyle
psikolojik ve fizyolojik baskı altında kalıyor. Psikolog
Ahsen Balcı, “Süper
Anne Sendromu”nun halsizlik, dermansızlık,
işlere başlamada güçlük, günlük işleri yapmayı
zorlaştıracak ve yatak istirahatı ile geçmeyen yorgunluk,
bıkkınlık, tükenmişlik hali, baş ağrıları, unutkanlık,
kafada ağırlık hissi ile ortaya çıktığını anlatarak,
"Hastalığa genellikle yanlış teşhis konuluyor. Kişiler bu
durumu çevresine anlattığında kapris yaptığı izlenimi
doğuyor. Bu hastalık belirtilerini hasta yaşıyor ve büyük
ızdıraplar çekiyor. Alışılagelmiş, görünen bir hastalık
tanısı olmayınca da ailesine, iş arkadaşlarına hatta
bazen doktoruna hastalık belirtilerini gerçekten yaşadığı
ve acı çektiğini ispatlamak zorunda kalıyor. Aslında en
acı durum da bu. Siz her şeyin en iyisini mükemmel bir
şekilde yapmaya çalışıyorsunuz ve karşılığında bedeniniz
bir dizi rahatsızlık çıkarıyor, çevrenizdeki insanlar
sizi anlamıyor, takdir etmiyor, hatta rahatsızlıklarınızı
abarttığınızı, dikkat çekmeye çalıştığınızı, kapris
yaptığınızı düşünüyor.'' ifadelerini kaydetti.
Ahsen Balcı, kadınların eğitimine verdiği zaman ve emek
nedeniyle kariyerinde yükselmek ve en iyisi olmayı yaşam
hedefi olarak seçtiğini belirterek, "Kariyerli
Kadın, evli
ve bebek
olmanın buna engel olmaması gerektiğini düşünür.
Kadınların işinde başarılı olduğu kadar ev işlerinde de
başarılı olmayı kendisine amaç edinmesi, ‘Süper Anne
Sendromu’nun bir uzantısı. Bu rahatsızlık çocukları da
olumsuz yönde etkiler. Çalışan kadınlar, iş hayatında
hırs edinmek yerine hayatı daha basit şekilde yaşamalı ve
geç olmadan profesyonel destek almalı.” diyor.
__________________ exci_34
|